Telefon
WhatsApp

Hayal Gücü!

Hayal Gücü!

Çocuklarda, hayal gücü ve yaratıcılığın ortaya çıkışı ile oyun gelişimi paralel olarak ilerler. Bebeklikten ilk iki yıla kadar geçen süre içinde çocukların oyunları fiziksel gelişimlerindeki aşamalara dayanan hareketleri içerir. 2-3 yaş civarında ise, zihinsel ve dil gelişiminin belli bir olgunluğa gelmesi ile soyut düşünme becerisi gelişmeye başlar fakat tam olarak gelişimini bitirmez. Yaşamın ilk iki yılında ağırlıklı olarak gözlemlenen hareket odaklı oyunlar, soyut/ sembolik düşünme becerisinin gelişmeye başlaması ile birlikte, yerini hayali oyunlara bırakmaya başlar. Genellikle bu hayali oyunların ilk örnekleri çocuğun ya da çevresindekilerin günlük hayattaki rutinlerini taklit etmeye dayanır. İlk hayali oyun örneklerinde, çocuklarımızın bir bebeğe mama yediriyormuş gibi, su içiriyormuş gibi, ya da telefonda birisiyle konuşuyormuş gibi yaptıklarını gözlemleriz. Daha erken yaşlarda taklite dayanan ‘-mış gibi’ oyunlar, 3-5 yaşları arasında yerini son derece yaratıcı özelliklere sahip, hayali oyunlara bırakır. Bu dönemdeki oyunlarda, çocuklar gerçek hayatta bir şekilde kullanılan bir nesneyi oyunda bambaşka bir amaca yönelik kullanmayı ya da nesneye eklemeler – çıkarmalar yaparak yeni bir materyale dönüştürmeyi hayal edebilirler. Deyim yerindeyse “küçük mucitlere” dönüşürler.. Oynamak için seçilen boş bir kutu bir hayvan çiftliği olarak kullanılıyor iken, biraz sonra denizde yol alan bir gemiye dönüşebilir. Oyundaki konu ve oyuncuların rolleri, çocukların düşünce akışı ve çağrışımları doğrultusunda bambaşka bir yöne doğru ilerleyebilir. Oyunun bir yerinde garson iken, bir kaç dakika sonra bir çocuğun annesi olabilirler. Bu yaştaki oyun, daha önceki yaşlardaki gibi teşvikle değil, çocuğun kendi içinden çıkar. Okul öncesi eğitim kurumları ise çocuklarda var olan bu başarıya, zengin eğitim programlarıyla son derece olumlu bir açıdan destek olabilirler.

Paylaş:

Etiketler: hayal, gücü